MAHKEMESİ: Ankara 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/04/2010NUMARASI: 2010/212-2010/391Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Bononun kambiyo senedi vasfını taşıması ve bonoda sorumluluğun doğması için, tanzim edenin imzasını ihtiva etmesi yeterli olup (TTK.nun 687.maddesi), bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunlu olmadığından atılan ikinci imza aval olarak değerlendirilir (TTK.nun 690,614/1.maddeleri). İkinci imzanın sorumluluğu için ad ve soyadının yazılı olması zorunlu değildir.Somut olayımızda, takibe konu iki adet bononun keşidecisinin ..... Şti olduğu, bonoların ön yüzündeki keşideci bölümüne iki adet imza atıldığı, takibin borçlu keşideci şirket ile ikinci imza sahibi D.M. aleyhine başlatıldığı görülmüştür.Borçlu D.M. vekili temyize karşı verdiği cevap dilekçesinde, müvekkilinin senedi imzalarken şirket adına hareket ettiğini belirtmiştir. Bu durumda bono altındaki her iki imzanın da D.M.'e ait olduğu anlaşılmaktadır.Yukarıda belirtilen TTK.nun hükümlerine göre bonoda sorumluluk için tek imza yeterli olup, ikinci imza aval konumunda bulunduğundan, ismi yazılı olmasa dahi imza sahibi olan D.M.'i bonodan dolayı borçlu konumuna sokar. O halde mahkemece itirazın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.