Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24783 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29111 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına. HUMK'nun 438 ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:2-Şikayetçi hissedarın icra mahkemesine başvurusunda; kıymet takdirine itirazı üzerine daha önce yapılan yargılamada itirazının reddedildiğini, yeniden kıymet takdiri yapılması gerektiğini ileri sürerek 03/05/2016 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini talep ettiği, mahkemece, ihale usulüne uygun olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 128/a-l. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar kesin nitelikte olmakla birlikte, anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12-161 E.- 148 K. sayılı kararı).Şikayetçinin, satışın iptali talebi ile birlikte açtığı kıymet takdirine itiraz davasının ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/07/2015 tarih ve 2014/1464 E.- 2015/757 K. sayılı ilamı ile, "ayrıca açılmış bir kıymet takdiri davası bulunmadığı" gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmektedir.Her ne kadar kıymet takdiri raporuna itiraz üzerine verilen kararlar İİK'nun 128/a-son maddesi gereğince kesin ise de, ihalenin feshi şikayetlerine ilişkin yargılamada denetlenmesi mümkün olup, somut olayda kıymet takdirine süresinde itiraz edildiği halde istem sadece satışın iptali talebi yönünden incelenerek, açılmış bir kıymet takdiri davası bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi yerinde değildir. Böyle bir durumda satışa esas alınan kıymet takdirinin gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece araştırılması ve incelenmesi gerekmektedir.O halde mahkemece; fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine itiraza ilişkin olmak üzere konusunda uzman bilirkişiler refakate alınarak keşif yapılmak suretiyle, kıymet takdirine itiraz davasında taşınmazlar ile ilgili yapılan kıymet takdiri tarihi itibariyle tespit edilecek değerlerin, ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedellerin altında olması halinde ise İİK'nun 134/8. maddesine göre zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.