Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24760 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 30614 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk)Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, dört adet taşınmaza ilişkin olarak yapılan ihalelerin feshini talep etmiş, mahkemece, tüm taşınmazlar yönünden talebin esastan reddine karar verilmiş, ancak borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemiştir.İİK'nun 106-144. maddelerinde paraya çevirme ile ilgili hükümler yer almış olup, aynı Kanun'un 129/1. maddesine göre, artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %50'sini bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda satış bedelinin, tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekte, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir. Satışı istenen taşınmazın kıymetinin takdiri hakkındaki İİK'nun 128. maddesi paraya çevirme başlığını taşıyan III. bölümde bulunmaktadır. Bu nedenle taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekir.Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktar, oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİK'nun 129. maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerekir.Somut olayda, dört adet taşınmaz satışa çıkarılmış olup; muhammen bedeli 109.643,00 TL olan 239 Ada 6 Parsel 1 bağımsız bölüm nolu taşınmaz, 54.822,00 TL'ye, muhammen bedeli 142.468,40 TL olan 239 ada 6 parsel 4 bağımsız bölüm nolu taşınmaz, 71.235,00 TL'ye ihale edilmiştir. Şikayete konu bu taşınmazlar ile birlikte ihaleye çıkarılan diğer iki taşınmaz ve bu taşınmazların muhammen bedellerinin toplamı 195.894,05 TL olup, tüm taşınmazların ihalesi için 4.381,10 TL ilan, 614,90 TL kıymet takdiri, 102,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 5.098,00 TL satış masrafı yapılmıştır. Oranlama sureti ile bulunan satış masrafları toplamı, şikayete konu 239 Ada 6 Parsel 1 bağımsız bölüm nolu taşınmaz için 1.247,66 TL, 239 Ada 6 Parsel 4 bağımsız bölüm nolu taşınmaz için ise 1.621,19 TL'dir. Taşınmazların muhammen bedellerinin %50'sine, taşınmazlar için yapılan masrafların da eklenmesi ile bulunan miktarların ihale bedelleri ile karşılanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece İİK'nun 129/1. maddesi gereğince bu husus re'sen gözetilerek 239 Ada 6 Parsel 1 ve 239 Ada 6 Parsel 4 bağımsız bölüm nolu taşınmazlar yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, bu taşınmazları da kapsar biçimde şikayetin tamamen reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan, İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verilmesi halinde, mahkeme, davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır. Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen, 239 Ada 6 Parsel 2 ve 239 Ada 6 Parsel 3 bağımsız bölüm numaralı taşınmazların ihale bedelleri üzerinden davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırı bulunmuştur.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.