Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24760 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10240 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Kırıkkale İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/02/2010NUMARASI: 2009/117-2010/73Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takip borçlusu icra mahkemesine başvurusunda; takip dosyasındaki borcunun tamamını alacaklı asıla elden ödediğini, alacaklıdan aldığı ibra yazısını sunduğunu ve takibin iptalini talep etmiştir.Alacaklı vekili ise; cevap dilekçesinde ibra yazısının sahte olduğunu, müvekkili tarafından yazılıp verilmemiş, imzalanmamış olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece, alacaklı vekiline ibraname aslını ibrazı için süre verilmiş, 01.10.2009 tarihli celsede, 04.02.2009 tarihli ibranamenin sunulduğu duruşma tutanağına geçirilmiş, alacaklı asilin imzalarının bulunduğu belgeler getirtilmiş, duruşmada imza örnekleri de alınmıştır.23.11.2009 tarihli müzekkere ile Nöbetçi Ankara İcra Mahkemesine talimat yazılarak senet aslı ve ekleri gönderilerek imza incelemesinin yaptırılması istenmiştir. Talimat icra mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesinin, şikayet konusu ibraname hususunda değil, takibe esas 13.000 YTL’lik bonoya ilişkin yapıldığı ve bilirkişi raporu ile “bono üzerindeki imzanın H.Ö. elinden çıkmadığı” tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak takibe konu bonodaki imzanın borçluya ait olmadığından bahisle İİK’nun 170/3.maddesine göre itirazın kabulüne, inkar tazminatına ve para cezasına hükmedilmiştir.Ancak, borçlunun başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada İİK’nun 71.maddesine göre ödemeye dayalı takibin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece adı geçen belgelerin İİK’nun 71/1.maddesine göre değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken somut olaya ve şikayet konusuna uygun düşmeyecek şekilde yapılan inceleme ve bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.