MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçilerin ortaklığın giderilmesi kararına dayalı olarak yapılan satış sonucunda, ortaklığın giderilmesine karar veren sulh hukuk mahkemesine başvurarak, iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu olduğunu iddia ettikleri üçüncü kişi... tarafından yatırılan teminatın kendilerine verilmesini talep ettikleri, mahkemece 25.12.2015 tarihli ek karar ile 05.06.2014 tarihli ilk ihale açık artırma şartname ve tutanağının E maddesinde de açıkça yazılı olduğu, ancak satışın yedi günlük süreden sonra yapılması halinde iki ihale arasındaki farkın tahsili için mahkemeye dava açılmasının yasal zorunluluk olduğu, ilk ihalenin 26.07.2014 tarihinde fesh edildiği, ikinci artırımın 26.08.2014 tarihinde yapıldığı, arada yedi günün çok üstünde bir sürenin olması nedeniyle farkın tahsili için ayrıca dava açılması gerektiğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK’nun 133. maddesi; “Taşınmaz kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse, ihale kararı icra memuru tarafından kaldırılarak teminat akçesi alıcının ikinci fıkra gereğince mesul bulunduğu meblağa mahsup edilmek üzere alıkonulur. Kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimsenin ileri sürdüğü pey, 129 uncu maddenin aradığı şartlara uygun bulunması ve bu kimsenin adresinin de malum olması halinde bir muhtıra tebliğ edilerek arzettiği bedelle taşınmaz kendisine teklif edilir ve üç gün zarfında almaya razı olursa ona ihale olunur. Razı olmaz veya cevapsız bırakılırsa veya bulunamazsa taşınmaz icra dairesince hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada, teklifin, 129 uncu maddedeki hükümlere uyması şartıyla taşınmaz en çok artırana ihale olunur.İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesuldürler. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur. Bu fark,varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur.” şeklinde düzenlenmiştir.Yukarıda anılan madde hükmünde ayrıca bir hükme hacet kalmayacağı belirtildiğinden, şikayetçilerin iki ihale bedeli arasındaki farkı talep etmek için ayrı bir dava açmaları gerekmez.Öte yandan madde metninde geçen “icra dairesi hemen arttırmaya çıkarır” cümlesinden anlaşılması gereken satış kararı alınması ve satışa başlanmasıdır. Nitekim somut olayda da 14.07.2014 tarihinde üçüncü kişi...’a 8.010.000 TL bedelle ihalenin yapıldığı, alıcıya 10 günlük süre verilmesine rağmen ihale bedelini ödemediği, 26.07.2014 tarihinde ikinci en çok pey sürene teklif edildiği ancak taşınmazı almayı kabul etmediği, satış memurluğunca 26.07.2014 tarihinde İİK’nun 133. maddesi gereğince satışın düşürülmesine ve yeni satış günü verilmesine karar verildiği, İİK.nun 133. maddesinde yer alan “hemen arttırmaya çıkarır ibaresinin gereğinin yerine getirildiği görülmektedir.O halde mahkemece, başvurunun niteliğine göre İİK’nun 133/2. maddesi koşulları incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.