Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24628 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12124 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/03/2010NUMARASI: 2009/329-2010/284Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlu vekilinin İİK.nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır.Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 18.12.2009 tarihli raporunda bonodaki keşideci imzasının borçlunun eli ürünü olduğu bildirilmiştir.Adli Tıp Kurumunun Fizik İhtisas Dairesinin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü mümkün bulunmayıp, raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması da, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından bu rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilemez. HGK.nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-382-415 sayılı kararında da belirtildiği üzere, herhangi bir belgedeki imza veya yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleri ile de desteklenmesi şarttır. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor bu haliyle HGK.ca belirlenen kıstaslara da uygun değildir.O halde, mahkemece yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan mütalaa alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.