MAHKEMESİ: Nazilli İcra MahkemesiTARİHİ: 14/11/2005NUMARASI: 2004/278-276Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Nazilli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2001/309 E. sayılı takip dosyasında, alacaklı E.E vekili tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiştir. İcra takibinin sürdürülmesi sırasında 3. şahıs Tedaş Müessese Müdürlüğü'ne İİK'nun 89. maddesine göre düzenlenen 1.haciz ihbarnamesinin 22.08.2001 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra 3.şahıs Tedaş AŞ. Genel Müdürlüğü Aydın Elektrik Dağıtım Müessesesi tarafından icra dosyasına sunulan 03.09.2001 havale tarihli dilekçeyle haciz ihbarına karşı diyeceklerinin bildirildiği anlaşılmıştır.Alacaklı vekilinin 20.09.2004 tarihli dilekçeyle icra mahkemesinden üçüncü şahsın (haciz ihbarnamesine ve 17.152.800.000 TL alacağa yönelik itirazın iptaline, alacağın ana alacak kısmı olan 8.000.000.000 TL'lik kısmına birinci haciz ihbarnamesi tebliğinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine, itiraz edilen alacağın %40'ı oranında tazminata hükmedilmesine) karar verilmesinin talep edildiği tespit edilmiştir. İcra mahkemesince (davalının 17.152.800.000 TL alacağa yönelik itirazın kaldırılmasına, asıl alacak olan 8.000.000.000 TL için birinci haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine) karar verildiği ve tazminat isteminin reddedildiği görülmektedir.İİK'nun 89/4. maddesi hükmüne göre alacaklı üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek onun İİK'nun 338/1. maddesine göre cevalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre inceleyip sonuçlandırır. Alacaklının, üçüncü şahsın haciz ihbarnamesine, itirazı ödeme emrine itiraz gibi düşünülerek adı geçenin itirazının kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. O halde, istemin bu gerekçeyle reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.