Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24517 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 20266 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Şikayetçi borçlunun, diğer fesih sebepleri ile birlikte satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir.Tebligat Kanunu’nun .../.... maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır ” hükmü yer almaktadır. Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir” denildiği, Tebligat Kanunu'nun .... maddesinin .... bendinde ''... inci maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığını, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin" tebligat mazbatasına yazılmasının emredildiği, Tebligat Yönetmeliği'nin 35.maddesinin (f) bendinde ise; ''30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin'' tebligat mazbatasına yazılacağının hüküm altına alındığı görülmektedir. Muhatap ya da kendilerine tebligat yapılabilecek kişilerin tebellüğden kaçınması halinde tebliğ memurunun yapması gereken işlemleri düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 31. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre ise; "...tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti veya meclisi üyesinden birine ya da kolluk amir veya memuruna imza karşılığında teslim eder. Tebliğ memuru, ek-...'de yer alan (...) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenen ihbarnameyi gösterilen adresteki kapıya yapıştırır.'' Somut olayda, borçlu ... adına çıkarılan satış ilanı tebligatlarından ilkinin'' Muhatabın adresinde tebellüğe ehil kimse bulunamadığından komşusuna soruldu verilen beyanda muhatabın çarşıya gittiği beyan edildi muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşusu ismini söylemekten imzadan imtina etmiştir tebliğ evrakı mahalle muhtarı imzasına ... teslim edildi Düzenlenen ... no'lu haber kağıdı ... Ekim 2015 tarihinde muhatabın kapısına yapıştırılarak muhataba haber vermesi için ... komşusuna haber verildi" kaydı ile tebliğ edildiği görülmekte olup, yukarıda belirtildiği biçimde, tebliğ şerhinde yazılı bulunan muhatabın çarşıya gittiği beyanının kimden soruşturularak tespit edildiğinin ve bu kişinin açık kimliğinin ne olduğunun tebliğ mazbatasında açıklanmadığı, yine, haber verilen kişinin açık kimliğinin de tebligattaki meşruhatta yazılı olmadığı gibi imzasının alınmadığı ya da imzadan imtina hususuna da tebligat parçasında yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu haliyle, satış ilanı tebligatının, Tebligat Kanunu'nun .../... ve .../.... maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Öte yandan, şikayetçi borçluya gönderilen diğer satış ilanı tebligatının ise; ''Adresinde muhatabın bizzat kendisi imzadan imtina etmiş olduğundan tebliğ evrakı mah. muhtarına 27.....2015 T. tebliğ edilmiştir. Muhtardan alınması için kendisine haber verilmiştir'' şerhi ile tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda, kendisine tebliğ evrakı teslim edilen muhtarın adresini ihtiva eden ve muhatabın tebligatı muhtardan alabileceğini bildiren ihbarnamenin borçlunun kapısına yapıştırılmadığı tebliğ mazbatasındaki açıklamadan anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, anılan satış ilanı tebliğ işleminin de, Tebligat Kanunu'nun .../... ve Tebligat Yönetmeliği'nin 31. maddelerinde öngörülen usule aykırı olduğu açıktır. İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu durumda mahkemece, ihalenin feshi isteminin açıklanan nedenlerle kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.....2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.