MAHKEMESİ: Samsun 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/07/2012NUMARASI: 2012/441-2012/429Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, alacaklı tarafından hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde icra takibinin durdurulması yönündeki taleplerinin reddine dair 29.06.2012 tarihli icra müdürlüğü işleminin iptali ile icra takibinin durdurulması talebine ilişkindir.Genel haciz yolu ile takipte borca itirazı düzenleyen İİK 62/1. maddesine göre; İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, örnek 7 ödeme emri kendisine 03.02.2012 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildikten sonra talimat icra dairesince adresinde yapılan haciz işlemi ile takipten haberdar olan borçlunun haciz mahallinde borcu kabul etmediğini, borcun kendisine ait olmadığını beyan ettiği bu beyanının haciz tutanağına geçirilmek suretiyle imza altına alındığı, Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/133 E., 2012/390 K. sayılı kararı ile borçlunun ödeme emrinin usulsüzlüğüne dair şikayetinin kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 24.02.2012 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.Borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin mahkeme kararı ile 24.02.2012 olarak düzeltilmiş olduğu hususu ile birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun 24.02.2012 tarihli haciz tutanağına geçen ve borcu kabul etmediği yönündeki beyanı seçilen takip şekline göre İİK'nun 62/1 maddesi gereğince yasal 7 günlük süre içerisinde usulüne uygun ve sözlü olarak yapılmış itiraz niteliğindedir ve İİK' nun 66. maddesi hükmü gereği bu itiraz icra takibini durdurur. O halde mahkemece borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.