Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2419 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 25866 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: Antalya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/06/2012NUMARASI: 2012/450-2012/593Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; haczedilen evin haline münasip meskeni olduğunu, ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece meskeniyete konu taşınmazın ipotek ettirilmesi nedeniyle şikayet hakkından vazgeçildiği kabul edilerek istemin reddine karar verilmiştir.Meskeniyet konusu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, 28.07.2008 tesis tarihli 18673 yevmiye numaralı ve 09.12.2010 tesis tarihli 32741 yevmiye numaralı Ziraat Bankası A.Ş. lehine kurulmuş ipoteğin bulunduğu görülmektedir. Borçlunun, daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. O halde mahkemece şikayetin mahiyeti dikkate alınarak öncelikle duruşma açılmalı, taraf teşkili sağlanmalı, tarafların iddia ve delilleri toplanmalı, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteklerin niteliği ilgili bankadan sorulmalı ve ipoteğin hangi amaçla tesis edildiği öncelikle saptanmalı sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Diğer taraftan, HMK.nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereğince hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.