MAHKEMESİ : Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/06/2014NUMARASI : 2014/384-2014/592 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında 19 adet bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine yaptığı başvuruda, takibin dayanağı bonoların zamanaşımına uğradığını ileri sürdüğü, ayrıca sair itirazlarını bildirdiği, alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması isteğiyle yaptığı başvuru üzerine mahkemece istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bonoların tanzim tarihleri itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK.'nun 688. maddesindeki unsurları tam olarak taşımaları nedeniyle kambiyo senedi niteliğinde bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda, takip konusu bonolar yönünden, 6762 sayılı TTK.'nun 690. maddesi göndermesiyle aynı Kanun'un 661. maddesinin uygulanması gerekir. TTK.'nun 661/l. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır. Alacaklının kambiyo senedi vasfındaki bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız takip yapması, TTK.'nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 661. maddesini bertaraf edemez. Bir başka deyişle, zamanaşımı gerçekleşen bono için genel haciz yolu ile takip yapılması halinde dahi uygulanacak zamanaşımı süresi üç yıldır. Öte yandan, 6762 Sayılı TTK.'nun 614. maddesi uyarınca ''Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur.'' Bu itibarla, avalist, lehine aval verilen hangi şartlar altında mesul tutuluyorsa,aynı şartlar altında mükellef olur. Zamanaşımı süreleri bakımından da durum aynı olup;poliçeyi kabul eden muhatap (bonoyu düzenleyen keşideci) lehine aval veren kimsenin borcu, TTK.'nun 661/l. maddesine göre üç yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Somut olayda, lehtar alacaklı tarafından keşideci lehine aval veren S.. O.. hakkında icra takibi yürütüldüğü, takip dayanağı bonoların vade tarihlerinin 09.02.2009, 09.03.2009, 09.04.2009, 09.05.2009, 09.06.2009, 09.07.2009, 09.08.2009, 09.09.2009, 09.10.2009, 09.11.2009, 09.12.2009, 09.01.2010, 09.02.2010, 09.03.2010, 09.04.2010, 09.05.2010, 09.06.2010, 09.07.2010 ve 09.08.2010 olduğu, takibin 12.12.2013 tarihinde başlatıldığı görülmektedir. Öyleyse, takip konusu bonolar yönünden takip tarihi itibari ile TTK.'nun 661/l. maddesinde ön görülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazında bulunduğu ve takibe dayanak bonoların da zamanaşımına uğramış olduğu gözetilerek itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.