Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24047 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25366 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/01/2014NUMARASI : 2013/399-2014/41 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki istemin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2- Borçlu muris Y.E. mirasçısı olması nedeni ile takipte borçlu olarak yer alan Ü.. E..'in başvurusunun 06.03.2012 tarihli dosya borcu hesabına yönelik şikayet olduğu anlaşılmaktadır. Alacaklı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. tarafından L. İ.San. ve Tic. A.Ş'den olan 2.340.000,00 USD asıl alacak ile fer'ileri ve K.E. olan 1.896.000,00 USD asıl alacak ile fer'ileri olmak üzere toplam 10.846.730,30 TL alacak için 04.12.2008 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı, alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek % 45 faizi ile tahsilinin talep edildiği, daha sonra alacaklı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. tarafından Beşiktaş 11. Noterliği'nin 11.05.2010 tarih ve 20488 yevmiye nolu düzenleme şeklinde sözleşmesi ile alacağın bir bölümünün ve bu alacağın teminatını teşkil eden ipoteğin K.. T..'e temlik edildiği görülmektedir. Söz konusu 11.05.2010 tarihli temliknamenin konu bölümünde, temlik eden bankanın, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2008/8144 esas sayılı dosyasına konu alacağının, temliknamede yer alan kayıt ve şartlarla toplam 3.000.000,00 USD'lik kısmını ve bu alacağın teminatını teşkil eden ipoteği devir ve temlik ettiği ve yine “açıklamalar” kısmında da temlik alan K.. T..'in, 3.000.000,00 USD ile sınırlı olmak kaydı ile takip dosyasında tek başına tasarrufta bulunma hakkına sahip olduğunun belirtildiği görülmüştür. 11.05.2010 tarihli temliknamede, temlik tarihi itibari ile alacak 3.000.000,00 USD ile sınırlı olarak temlik edildiğinden, dosya borcunun hesabında, 3.000.000,00 USD'lik kısım için varsa temlik tarihinden sonraki ödemelerin dikkate alınması ve faizin de temlik tarihinden itibaren hesap edilmesi gerekmektedir. Temlik edilen kısım dışında asıl alacaklı olan bankanın alacağının devam edip etmediği, dosyada feragatinin bulunup bulunmadığı, bankanın talepte bulunması halinde değerlendirilmesi gereken bir husus olup, temlik alacaklısı K.. T..'in alacağının dışındaki kısım yönünden hesaplama yapılmasına gerek bulunmamaktadır. O halde mahkemece, 6100 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesi gözetilerek, temlik edilen 3.000.000,00 USD alacak için varsa temlik tarihinden sonra yapılmış ödemeler dikkate alınmak ve faizin de temlik tarihinden itibaren hasaplanmak suretiyle dosya borcunun tesbit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken tüm dosya alacağını esas alarak hesaplama yapan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.