Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24038 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18111 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı .... ..... A.Ş. tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek ... numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların icra dairesine verdikleri dilekçe ile yetkiye, borca ve fer'ilerine itiraz ettikleri,icra müdürlüğünce alacaklının talebi doğrultusunda ........2014 tarihinde itirazın satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağından bahisle takibin devamına karar verilerek borçlular yönünden haciz işlemleri uygulandığı, bunun üzerine, borçluların icra takibinin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik istemlerinin icra müdürlüğünce reddedilmesi nedeniyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi hükmüne göre, borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süresi içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. Öte yandan, ........2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/.... maddesinde; “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" hükmüne yer verilmiştir. Fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen bu istisnai düzenlemeden anılan Kanun'un 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketleri yararlanamaz.O halde mahkemece, somut olayda 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138/.... maddesinin uygulanmasının yerinde olmadığı gözetilerek borçluların icra dairesine yaptıkları itirazlarının ödeme emri tebliğ tarihleri itibariyle yasal yedi günlük süresi içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, söz konusu itirazların İİK'nun 62. maddesinde öngörülen yasal sürede yapıldığının saptanması halinde ise, borçlular hakkındaki takibin İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce durdurulmasına ve böyle bir durumda hacizler de takip kesinleşmeden konulmuş olacağından İİK'nun 78. maddesi hükmüne göre geçersiz sayılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.