Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23982 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10805 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Konya 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/03/2010NUMARASI: 2010/345-2010/405Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 264. maddesi ihtiyati haczi tamamlayan merasimin koşullarını ve ihtiyati haczin düşmemesi için gerekli işlemlerin nelerden ibaret olduğunu düzenlemektedir.Borçlu hakkında genel haciz yoluyla başlatılan icra takibine itiraz edilmesi halinde İİK.nun 264/2. maddesi gereğince bu itiraz alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. Alacaklının bu müddetleri geçirmesi veya davasından yahut takip talebinden vazgeçmesi veya takip talebinin yasal sürenin geçmesi sebebiyle düşmesi veya davanın HUMK.nun 409 maddesi gereğince açılmamış sayılması ya da davasında haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalır (İİK.nun 264/4.mad.)İİK.nun yukarıda açıklanan 264/2. maddesinde yer verilen "mahkemede dava açılması" hususu, takibe itiraz üzerine alacaklı tarafından İİK.nun 67. maddesi gereğince açılacak itirazın iptali davasını ifade eder. Böyle bir davanın açılması halinde alınacak kararın icra dosyasına sunulması koşuluyla takibin devamı olanaklıdır.Somut olayda, 07/06/2006 tarihinde alınan ihtiyati haciz kararının aynı gün uygulandığı ve yine aynı tarihte takip başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 07/06/2006 tarihinde tebliğinden sonra borçlu vekilince 09/06/2006 tarihinde takibe itiraz edildiği, bu itirazın alacaklı vekiline 30/06/2006 tarihinde tebliğ edildiği ve alacaklı vekilinin yukarıda anılan ve açıklanan maddede belirtilen yedi günlük süreden sonra 14/07/2006 tarihinde hukuk mahkemesinde itirazın iptali davası açtığı görülmektedir. Bu durumda alacaklı tarafından süresinde dava açılmadığından ihtiyati haciz hükümsüz kalmıştır.O halde, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.