Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23954 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17864 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/04/2014NUMARASI : 2014/27-2014/152 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, Gaziantep 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/56602 E.sayılı icra takip dosyasıyla borçlu G.. G.. ve diğer borçlular hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yaptığı, borçluya örnek 7 no’lu ödeme emri gönderildiği anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayet yanında, takibin mükerrerlik ve zamanaşımı itirazı nedeni ile iptaline dairdir. İcra takibinin mükerrer olduğuna ve takip dayanağı bononun zamanaşımına uğradığına ilişkin itiraz; borca itiraz niteliğinde olduğundan, takibin şekli dikkate alındığında İİK’nun 62. maddesine göre icra dairesine yapılması gerekir. Borçlunun, bu konuda icra dairesi yerine icra mahkemesine başvurması, gereksiz bir işlem olup sonuç doğurmaz. Ancak, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki devrede alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası, herhangi bir süreye bağlı olmayıp İİK’nun 71/2. maddesi uyarınca her zaman ileri sürülebilir. Somut olayda, icra takibi 09.12.2013 tarihinde başlatılmış olup, ödeme emri borçluya 19.12.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Takip dayanağı senet kambiyo senedi vasfında bonodur. 6102 Sayılı TTK’nun 778 maddesi göndermesi ile uygulanması gereken 749. maddesi (mülga 6762 Sayılı TTK’nun 690. maddesinin göndermesi ile 661. maddesi) gereğince 1 ve 3 yıllık zamanaşımı süreleri geçerli olacağından, itiraz tarihi itibarı ile de bu süreler dolmadığından İİK’nun 71. maddesinin uygulanması mümkün bulunmadığı nazara alınarak borçlunun isteminin reddi gerekir. Ne var ki, borçlu, tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürdüğünden ve bu husus, itirazların sürede yapılıp yapılmadığının tespiti açısından önem kazanacağından, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayet hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.