Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23889 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6563 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu icra mahkemesine başvurusunda borca itirazı ile birlikte ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek takibin iptalini, hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; şikayetin süresinde olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği görülmüştür. Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin .../.... maddesine göre; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir'' denilmiştir. Bu yönetmeliğe göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/.... maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sistemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından .../.... maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz.Somut olayda; şikayetçi borçlu adına bilinen en son adresine çıkartılan örnek ... ödeme emrinin tanınmadığından bahisle bila tebliğ iade edildiği, sonrasında tebligat zarfına "mernis" ibaresi yazılarak ".. ...... :... .....' adresine tebliğe çıkarıldığı, dağıtıcı tarafından 29.09.2015 tarihinde “Gösterilen adreste komşudan soruldu, muhatap adreste tanınmıyor. Adres .....Mernis adresi olduğundan TK’nun .../.... maddesine istinaden .... .... tebliğ edildi. ... no’lu haber kağıdı muhatabın adresine ait kapıya yapıştırıldı” denilerek tebliğ işleminin gerçekleştirildiği tebliği çıkaran merci tarafından "bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu ve tebligatın TK'nun .../.... maddesine göre tebliğ edilmesi" gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği anlaşılmıştır.Bu durumda yukarıda izah edildiği üzere tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin .../.... maddesi kapsamında bir şerh verilmediğinden tebligatın TK'nun .../... ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, dağıtıcının kendiliğinden TK'nun .../.... maddesini uygulaması kanuna aykırıdır. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebligat tarihinin düzeltilmesi ve tespit edilen tebliğ tarihine göre sair talep ve itirazlar hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.