Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23855 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14377 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu belediye hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu belediye vekilinin, icra mahkemesine başvurusunda, belediyenin ..... A.Ş. nezdinde bulunan ..... nolu hesabına konulan haczin kaldırılmasını ve bankaya gönderilen haciz ihbarnamesinin iptalini talep ettiği, mahkemece, istemin reddine karar verildiği görülmektedir.5393 sayılı Belediye Kanunu'nun .../son maddesinde; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmüne yer verilmiştir.Bu madde hükmüne göre; belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur.Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun .../son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir.Somut olayda, dosya içerisinde bulunan hesap bildirim cetvelinin ve hesap özetinin kapsamlı olduğu, mahkemece, hesaptaki paraların mahiyeti konusunda yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılmadan sonuca gidildiği görülmüştür. Haczedilen hesapların, fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının tespiti gerekmekte olup, bu haliyle kararın Yargıtay denetimine elverişli olmadığı görülmektedir.O halde mahkemece, hesaptaki paranın mahiyeti konusunda yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.