Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23771 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 30046 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde, şikayetçiler ... ve ....’in icra mahkemesine başvurusunda, asıl borçlu şirket hakkındaki iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararı gereği ipotek konusu 571 parsel ... ve ... nolu bağımsız bölümlerin satışının gerçekleştirilemeyeceğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettikleri, mahkemece; istemin kabulüne karar verildiği görülmektedir.İİK'nun 179/b maddesi hükmü gereğince, iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de, erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak, bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Somut olayda, her ne kadar ......... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/248 Esas sayılı dosyası ile asıl borçlu şirket tarafından açılan iflasın ertelenmesi davası kapsamında, 09.06.2014 tarihinde; “...” nolu ara karar ile “......... ....İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak ..... Talimat sayılı takip dosyasındaki 09.06.2014 tarihli satışın durdurulması bakımından tedbir kararı verilmesine” şeklinde tedbir kararı verilmiş ise de, aynı mahkemece söz konusu tedbir kararlarına istinaden icra müdürlüğünün 2010/34 Talimat sayılı dosyasına yazılan 09.06.2014 tarihli müzekkerede, davacı şirketin 09.06.2014 tarihli satışın durdurulması yönündeki talebinin kısmen kabulüne karar verildiği belirtilerek “Borçlu şirketler ... A.Ş. ve B...... ve Tic.A.Ş. adına kayıtlı taşınmazların satışının İİK 179/a maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına, borçlu şirketlere müteselsil kefaleti bulunması sebebiyle haczine ve satışına karar verilen taşınmazlar borçlu şirketin mal varlığı değerlerinden olmadığından kefillere ait taşınmazların satışın durdurulmasına yönelik talebin bu aşamada reddine karar verildi.” denilmek sureti ile sadece asıl borçlu şirket adına kayıtlı taşınmazların satışı hakkında tedbir kararı verilerek şikayetçilerin adına kayıtlı taşınmazların tedbir kapsamı dışında tutulduğu, icra müdürlüğünce söz konusu müzekkere doğrultusunda asıl borçlu şirket adına kayıtlı taşınmaz satışlarının iptal edilerek diğer satışların gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, ......... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/248 Esas sayılı dosyasından, icra müdürlüğünün 2010/34 Talimat sayılı dosyasına yazılan 09.06.2014 tarihli tedbir kararına ilişkin müzekkere doğrultusunda satış yapıldığı dikkate alınarak başkaca fesih nedeni de olmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.