Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23611 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17912 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Karamürsel (İcra Hukuk) Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/05/2014NUMARASI : 2014/33-2014/36 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 29.06.2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla toplam 171.284,38 TL alacağın tahsili için icra takibine başlandığı, borçlu tarafından yapılan başvuru üzerine, Kocaeli 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/51 Değişik iş sayılı dosyası ile dosya borcu olan 250.000 TL'nin yatırılması halinde paranın alacaklıya ödenmemesi ve satışın durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiği, ayrıca Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/97 esas sayılı dosyası ile de menfi tespit davası açıldığı, borçlu tarafından 250.000 TL'nin yatırıldığı ve daha önce konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Kural olarak, borçlu tarafından İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer'ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemez. Öte yandan İİK. nun 85.maddesi uyarınca borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir. Somut olayda borçlu tarafından mahkemece belirlenen teminat yatırıldıktan sonra, 22.04.2014 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat edilerek dosya borcunun tamamının depo edildiği görülmüştür. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.