MAHKEMESİ: Sakarya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/09/2009NUMARASI: 2009/361-2009/430Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :7201 Sayılı Tebligat Kanununun 11, Avukatlık Kanununun 41 ve HUMK.nun 62, 68.maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde her türlü tebligatın vekile yapılması zorunludur. Tebligat Yasasının 17.maddesinde "Belli bir yerde devamlı olarak meslek ve sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki memur ve müstahdemlerine yapılır." 21.maddesinde ise "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır..." hükümlerine yer verilmiştir.Somut olayda, takip dayanağı ilamda adı geçen davalı vekilinin ilamda yazılı adresine tebligat çıkarılmış, adresinin kapalı olması nedeniyle Tebligat Kanunun 21.maddesine göre tebligat yapılmış ise de, adresin kapalı olması halinde uygulanması gereken Tebligat Tüzüğünün 28.maddesine göre muhatabın adreste bulunmama nedeni araştırılıp tutanakta tevsik edilmediği gibi, Tebligat Kanununun 23/8.maddesinde zorunlu kılındığı halde tutanak, tebliği yapan memurun adı ve soyadını da ihtiva etmediğinden yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. O halde mahkemece, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetin kabulü ile Tebligat Kanununun 32.maddesi gereğince borçlu vekilinin usulsüz tebligatı öğrendiği 06.07.2009 şikayet tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.