Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23598 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16821 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek ... ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak mezkur mahkeme kararından doğan tüm tazminatların alacaklı vekiline ait hesaba 02.02.2015 tarihinde yatırıldığını, takip alacaklısına bir borcu bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, alacaklının ödenen kısım dışında kalan alacağını İİK'nun 68/.... maddesinde belirtilen belgelerle ispatlayamadığı gerekçesi ile itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 68/.... maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmas??nı isteyebilir. Ancak, borçlu, borç doğuran ilişkiyi kabul etmiş ve bu ilişkiden doğan borcu ödediğini iddia etmiş ise, alacaklının artık İİK'nun 68/.... maddesinde belirtilen belgelere dayanmasına gerek yoktur.Somut olayda, her ne kadar takip dayanağı alacağın kaynağı olarak gösterilen belge İİK'nun 68/.... maddesindeki belgelerden değil ise de, borçlu, borca itirazını ödeme olgusuna dayandırdığına göre, alacaklının itirazın kaldırılması isteminde, İİK'nun 68/.... maddesinde belirtilen belgelere dayanması gerekmez. Bu ilke HGK'nun 01/.../1985 tarih ve 1984/...-257 E.-984 K. sayılı kararında da aynen benimsenmiştir. Alacaklı vekili gerek itirazın kaldırılması istemine ilişkin dilekçesinde, gerekse temyiz dilekçesinde, borçlunun, takibe başladıkları 02.02.2015 günü saat ....01'de takibe konu asıl borcu ödediğini, yapılan bu ödeme dikkate alınarak, vekalet ücreti ve masraflar yönünden takibin devamına karar verilmesini istemiştir. O halde, mahkemece, alacaklı vekilinin yukarıdaki beyanına göre, borçlunun yaptığı ödeme dikkate alınarak, icra vekalet ücreti ve takip masrafları yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.