Y A R G I T A Y İ L A M IYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 40/1.maddesine göre takibe konu ilamın bozulması ile icra muameleleri olduğu yerde durur.Bozmadan sonra yeniden yargılama yapılarak hüküm alınması halinde, hükmün içeriğine göre infaza devam edilmesi zorunludur.Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtayca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, reddedilen temyiz itirazlarının bulunduğu karar bölümü onanmış sayılır. (Pr.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü 4. baskı 1984 cilt 4, sahife 3421) (HGK 25.3.1992 tarih ve 1992/2-121 Esas, 1992/197 Karar) (HGK. 23.10.2002 Tarih ve 2002/11-633 Esas - 2002/847 Karar) Alacaklı, borçlu hakkında, maddi ve manevi tazminat ilamının fer’i niteliğindeki avukatlık ücreti ve bunun işlemiş faizi hakkında ilamlı icra takibine girişmiştir. İcra takibinin sürdürülmesi sırasında, takibe dayanak yapılan İdare Mahkemesi kararının, Danıştay 10. Daire’nin 2009/ 1634 Esas ve 2009/7679 Karar sayılı, 15.07.2009 tarihli ilamı ile manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmı onanmış, maddi tazminatın kabulüne ilişkin kısmı ise “ görevini sürdüren ve aylık gelirinde de bir azalma meydana gelmeyen davacının, meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre hesaplanan efor (iş gücü) tazminatının maddi zarar olarak kabulü sureti ile verilen kararda isabet görülmediği” gerekçesi ile bozulmuştur. Somut olayda, takibe konu ilam kısmen bozulmuş olup, hakkında açıkça onama hükmü bulunmayan ve bozma kapsamı dışında tutulmayan vekalet ücretine dair hüküm bölümü de bu bozma ilamı ile birlikte ortadan kalkmıştır. Zira vekalet ücreti, bozma sonrasında yapılacak yargılama sonunda verilecek yeni karar ile birlikte hüküm altına alınacak olan uyuşmazlık konusu değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre oranlama yapılarak yeniden belirlenecektir.Gelinen şu aşamada bozma sonrası bir hüküm de verilmediği için yukarıda açıklanan ilkeler ve yasa hükmü karşısında alacaklının, takip konusu yaptığı alacak bölümleri ve eklentileri ile ilgili takibini sürdürmesi mümkün bulunmamaktadır. O halde, mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.