Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23556 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10473 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Bursa 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/01/2010NUMARASI: 2009/1219-2010/39Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Yargılama sırasında borçlunun mazereti kabul edilmemiş ise de, alacaklı vekili davayı takip ettiğini bildirdiğinden, mahkemece dosya kapsamına göre itirazın kabulü cihetine gidilmiştir. İİK.’nun 170/3. maddesi gereğince mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmadan imzanın borçluya ait olmadığına karar verilemez. Konuyla ilgili İİK.nun 170/b maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 62. ve 68/a-2. maddesi aynen; "Senet altındaki imzayı reddeden borçlu, takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içindeyse, itirazın kaldırılması için icra mahkemesi önünde yapılacak duruşmada, mazeretini daha önce bildirip tevsik etmediği takdirde, bizzat bulunmaya mecburdur.” Aynı fıkranın devamında ise; “…icra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi halinde, aynı mecburiyete tabidir.” yasal düzenlemesini içermektedirler. Somut olayda alacaklı, keşideci borçlu hakkında 1 adet çeke dayalı kambiyo takibi başlatmış, borçlu asil borca ve çekteki imzaya itiraz etmiştir. Borçlu mazeret dilekçesiyle, Nazilli’de esnaf olarak çalıştığını, işyerinde yalnız olduğundan işyerini kapatmasının mümkün olmadığını, mazeretinin kabul edilerek duruşmanın gıyabında yapılıp ara kararı ve duruşma gününün kendisine tebliğini talep etmiştir. Mahkemece borçlunun mazeret dilekçesi kabul edilebilir nitelikte olmadığından mazeret talebin reddine karar verilmiş, alacaklı vekilinin davayı takip ettiğine ilişkin beyanı üzerine davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece, davanın alacaklı tarafından takip edildiği de gözetilerek, borçlu Nazilli İcra Mahkemesinin yetki çevresinde çalıştığını bildirdiğine göre, İİK.’nun 68/a-2. maddesinde yazılı icra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlunun, istinabe yolu ile isticvabına karar verilerek, talimat yoluyla duruşmaya çağrılıp beyanı saptanmadan ve ayrıca İİK.’nun 68/a-3. maddesi uyarınca imzaları ve imzalarını içeren belgeleri getirtilip incelenmeden, eksik inceleme sonucu borçlunun mazeretinin reddi ile karşı yan vekilinin beyanına göre imzaya itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.