MAHKEMESİ: İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/07/2008NUMARASI: 2008/1427-2008/1196Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu hakkında 14.07.2005 tarihinde İstanbul 10.İcra Müdürlüğü'nün 2005/2491 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmış, ipotek konusu taşınmaz ise Malatya 2.İcra Müdürlüğü'nün 2005/262 Talimat sayılı dosyasından 10.11.2006 tarihinde alacaklı banka lehine ihale edilmiştir.Şikayet eden (taşınmaz maliki), 30.05.2008 havale tarihli dilekçesi ile Malatya 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2008/273 Esas sayılı dosyası'nda ihalenin feshi ile kendisine gönderilen tahliye emrinin iptaline yönelik şikayette bulunmuş, adı geçen mahkeme tarafından tahliye emrine yönelik şikayet hakkında ayırma kararı verilerek, mahkemelerinin 2009/275 Esas sırasına kaydı yapılmış, bu dosyada, tahliye emrinin iptaline yönelik şikayete esas icra mahkemesinin bakması gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı verilmiş ve bu kararın kesinleşmesi üzerine dosya yetkili icra mahkemesine gönderilmiştir.Dosya kendisine gönderilen yetkili icra mahkemesince, taşınmazın ihalesinden sonra, şikayetçi tarafça ihalenin feshi davası açıldığı, halen derdest olduğu ve taşınmazın henüz alıcı tarafa devredilmediğinden bahisle tahliye emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Bu işlemin yapılmamış veya usulsüz yapılmış olması başlı başına ihalenin feshini gerektirir. İİK.nun 134/2.maddesi hükmü gereği ihalenin feshini ilgililer ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç, ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir. Öte yandan, anılan Kanunun 6.fıkra hükmüne göre satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadarki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez. Şikayet eden S.E. ipotek konusu taşınmazı, ipotek tarihinden sonra ipotekle yükümlü olarak 16.08.2004 tarihinde satın almıştır. Somut olayda, taşınmaz ihalesinin 10.11.2006 tarihinde gerçekleştirildiği, ihalenin feshine yönelik şikayetin ise, yukarıda belirtilen sürelerden sonra 30.05.2008 tarihinde yapıldığı görüldüğünden icra müdürlüğünce taşınmazda bulunan şikayet eden hakkında tahliye emri çıkartılmasında bir usulsüzlük yoktur. İİK'nun 135/2.maddesi "taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur" hükmünü içermektedir. Bu durumda mahkemece, bahsi geçen bu madde kapsamında işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.