Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23552 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10371 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Kadıköy 6. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/02/2010NUMARASI: 2009/1610-2010/216Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İhalenin feshine konu olan taşınmazın tapu kaydında muhdesat sahibi olarak ismi geçen B.Ç.'in, şikayetçi dışında başka mirasçılarının da bulunduğu dosyaya sunulan veraset ilamından anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı TMK'nun 640. maddesinde; "miras bırakanın ölümü ile birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklığın meydana geleceği, mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip olacakları, sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri" öngörülmüştür. Bu durumda miras bırakandan intikal eden pay için iştirak halinde mülkiyet hükümleri geçerlidir. TMK 701/2. maddesinde ise "el birliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkının ortaklığa ait malların tamamına yaygın olacağı" ifade edilmiştir. İştirak halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Bu nedenle intikal eden pay için ya tüm mirasçıların birlikte dava açması veya diğer mirasçıların muvafakatinin alınmış olması veya miras şirketine mümessil tayin edilmiş olması gerekir. Somut olayda, ihalenin feshine yönelik şikayetin yalnızca tek mirasçı tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların muvafakatlarının alınması, ya da miras şirketine TMK.nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile şikayetin sürdürülmesi gerekirken, şikayetin görülebilirlik koşulu gözardı edilerek işin esası hakkında hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.