Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23520 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19338 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/05/2014NUMARASI : 2014/385-2014/540 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekili, satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürerek diğer fesih sebepleri ile birlikte ihalenin feshi isteminde bulunmuş, mahkemece, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, “muhatabın adreste olmaması nedeniyle aynı konut altında birlikte ikamet ettiklerini, çalıştığını, ehliyetli ve reşit olduğunu beyan eden muhasebeci Süleyman Süerhan'a tebliğ edilmiştir” şerhinin bulunduğu görülmüştür. Muhatabın adreste olmadığı ibaresinden, şirket yetkilisinin adreste bulunmadığının anlaşılması gerekmekte olup, yapılan tebligat, Tebligat Kanununun 12 ve 13.maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine uygun bulunmaktadır. O halde, mahkemece, ileri sürülen diğer fesih sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.