MAHKEMESİ : Turgutlu İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/02/2009NUMARASI : 2008/265-2009/42Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi borçlu G. G. Tab.Lok.F. Mand.Mar.İşl.Ltd.Şti. vekili, müvekkilinin, takip sonucunda borçlular H. G.ve M. G. adına kayıtlı taşınmazın ihalesi ile alacaklı T.İş Bankası'na satılması nedeniyle 12 yıldır bu taşınmazda faaliyet gösteren şirketin T.İş Bankası'nın kiracısı konumuna geldiğini ve kira bedelini de yatıracaklarını, taşınmazla bir ilişkilerinin olmadığını aynı zamanda şirket hakkında Turgutlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/415 esas sayılı dava dosyasında iflasın ertelenmesi talepli dava bulunduğundan tahliye emrinin iptalini talep etmiştir.İİK'nun 135/2.maddesi; "taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur" hükmünü içermektedir.Somut olayda, az yukarıda açıklanan nitelikte bir sözleşme ibraz edemeyen müşteki borçlunun tahliyesine karar verilmek gerekir ise de, dava dosyasında iflasın ertelenmesi talepli bir dava bulunduğundan bahsedildiğine göre bu hususun değerlendirilmesi gerekirdi. Zira, iflas ertelenme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiç bir takip yapılamaz, evvelce başlamış takipler de durur. Bu bağlamda iflas erteleme kararı olduğu sürece borçlu aleyhine alınmış tahliye kararının infazı da yapılamaz. İflas erteleme kararı verilmesinin amaçlarından biri de, borçlunun ekonomik durumunun iyileştirilmesine imkan tanınarak borçlarının ödenmesinin sağlanması olduğuna göre borçlunun bulunduğu yerden tahliyesinin bu amacın gerçekleştirilmesine imkan tanımayacağı açıktır. Sonuç olarak hiç bir takip yapılamaz hükmünden tahliye kararının infazının da bu aşamada mümkün olamayacağının anlaşılması gerekir (12.HD'nin 02.12.2008 tarih, 2008/17246-21403). Gönderilen dosya muhteviyatı içerisinde anılan iflas erteleme kararı görülememiştir.Bu itibarla mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.