Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23432 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6698 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İzmir 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/12/2010NUMARASI: 2009/923-2010/1204Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu hakkında İzmir 1.İcra Müdürlüğü'nün 2008/17561 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış, borçlunun, 15.03.2007 tarihli ipotek resmi senedinde ve 14.3.2007 tarihli kredi sözleşmesinde belirtilen “ M. A. Mah. ... Sok. No: ..K./ İzmir” adresine gönderilen icra emri “muhatap adresten taşındığı ” gerekçesiyle 05.12.2008 tarihinde bila tebliğ iade edilmiş, kıymet taktir raporu ve satış ilanı tebligatları bahsi geçen bu adrese Tebligat Kanunu 35. maddesine göre yapılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Bilinen Adreste Tebligat” başlığını taşıyan 10.maddesinde aynen; “Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir.” hükmü yer almaktadır.Tebligat Tüzüğünün 13.maddesinin 1.fıkrasına göre; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa kendi müracaatı, diğer alakalıların bildirmesi, mevcut vesaik tahkikat veya sair suretlerle bilinen en son adresinde yapılır.”Postada Tebligat İşlemleri Rehberinin 45. Maddesinin ise; “Tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. Muhatabın en son adresi, tebliğ evrakında kayıtlı bulunan adres olabileceği gibi, tebliğ yapacak dağıtıcının araştırma ve soruşturma ile öğrendiği adres de olabilir.” şeklinde hüküm içerdiği görülmektedir.Somut olayda borçlu, alacaklı bankaya yaptığı 16.2.2009 ve 18.2.209 tarihli başvurularında yeni adresini bildirmiş ve Bankanın borçluya göndermiş olduğu 17.2.2009 ve 19.2.2009 tarihli cevabı yazılarından da bu yeni adresin alacaklı tarafça bilindiği ve sözlemeşme ve ipotek resmi senedinde geçen adrese 8.4.2009 tarihinde kıymet takdir raporunun ve 8.6.2009 tarihinde satış ilanı tebligatının 35. Maddeye göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun ihale alıcısına yaptığı 12.2.2009 tarihli satış sözleşme tarihi ise ihale ve anılan tebligatlardan önce olup borçlunun bu sözleşme ile satıştan haberdar olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir.Yukarıdaki hükümler gereğince, tebliğ yapılmak istenen kişinin bilinen en son adresine tebligatın çıkartılması gerekmektedir. Somut olayda; Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre kıymet taktir raporu ve satış ilanı borçlunun eski adresine tebliğ edilmiş olup, yukarıda açıklanan ilke uyarınca, yapılan tebligatların usulüne uygun olduğundan söz edilmesi olanaklı değildir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.2009 tarih ve 2009/12-408 esas, 2009/486 karar sayılı kararı)Taşınmaz satışlarında, kıymet taktir raporunun ve İİK.nun 127. maddesi gereğince satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. İhalenin feshini isteyen taşınmaz malikine usulüne uygun olarak tebligat yapılmamış olup bu durum başlı başına ihalenin feshi nedenidir. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.