Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2337 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 22124 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/07/2008NUMARASI: 2008/739-2008/702Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı, borçlu hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatmış, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekili tarafından takip dayanağı bonoda tanzim tarihinin bulunmadığı dolayısıyla kambiyo senetlerine mahsus takip yapılamayacağından bahisle takibin iptali istenilmiş, bu talep yerinde görülmezse senet aslının İcra Dairesi kasasında bulunmaması nedeniyle ödeme emrinin iptali yönünde karar verilmesi istenmiştir.Mahkemece, takip dayanağı senet aslının İcra Dairesi kasasında bulunmaması nedeniyle İİK.nun 167-168 maddeleri gereğince ödeme emrinin iptaline karar verilmiş, ödeme emri iptal edildiğinden diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmuştur.İİK.nun 170/a-2.maddesi gereğince, İcra Mahkemesinin süresinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulüne uygun olarak kendisine intikal eden işlerde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasıla göre yapılan takibi iptal edebileceği; aynı maddenin son fıkrasında ise; borcun kısmen veya tamamen kabulü halinde bu madde hükmünün uygulanmasının mümkün bulunmadığı açıklanmıştır.Somut olayda, usulüne uygun olmasa da ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içinde yapılan bir şikayet mevcut olduğundan ve borç, kısmen veya tamamen de kabul edilmediğinden, takip dayanağı senedin, kambiyo vasfını haiz olup olmadığı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.