MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2014/204-2014/382 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlu, diğer fesih sebepleri ile birlikte satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir'' hükmü yer almaktadır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanunun 3.maddesiyle eklenen 10/2.maddesine göre ise; '' Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.Aynı Yasa'nın Tebliğ İmkansızlığı ve Tebellüğden İmtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Kanunun 5.maddesiyle eklenen 21/2.maddesinde de; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır'' hükmüne yer verilmiştir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre ise; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir'' düzenlemesi öngörülmüştür. Somut olayda; şikayetçi borçlu adına satış ilanı tebligatının ''P.Mah. H.K.Cad. No:55A İç kapı No:.. B./.B'' adresine tebliğe çıkarıldığı, tebliğ evrakı üzerinde ''mernis adresi'' ibaresinin yer aldığı, dağıtıcı tarafından ''Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adres olup, tebliğ imkansızlığı nedeniyle tebligat T.K.21/2 md. gereğince P. Mahalle Muhtarı İ.C. 06.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiş ve 2 no'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı'' kaydı ile tebliğ işleminin tamamlanmış olduğu görülmektedir. Bu durumda, borçlunun bilinen adresine T.K.'nun 10/1.maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak satış ilanının borçluya tebliğ edilmesi, bilinen adrese çıkarılacak tebligatın bila tebliğ dönmesi halinde ise aynı Kanun'un 10/2.maddesi yollamasıyla T.K.'nun 21/2.maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerektiği halde; açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak T.K.'nun 10/2.maddesi gözardı edilmek suretiyle daha önce borçlu F.. A.. adına bilinen adresine çıkarılan icra emri ve kıymet takdir raporu tebligatlarının bila tebliğ iade edilmediği icra dosyası kapsamı ile sabit olmasına rağmen adı geçenin bu adresine yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya T.K.'nun 21/2.maddesine göre gönderilen şikayete konu tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Öte yandan, yukarıda belirtildiği üzere, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2.maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan tebliğ imkansızlığı durumunda tebliğ evrakının iade edilmeyerek TK'nun 21/2.maddesi gereğince bu adrese tebliğ yapılmasına dair şerhin tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2.maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz. Şikayete konu satış ilanı tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2.maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden satış ilanı tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2.maddesi uyarınca yapması da yukarıda değinilen yönetmelik hükümlerine aykırıdır. İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.