Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23325 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9906 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ankara 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/05/2009NUMARASI: 2009/141-2009/579Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Konusu mal varlığı olan Borçlar Hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetki HUMK.nun 10.maddesinde belirtilen kurallara göre çözümlenir. Örneğin sözleşmedeki alacağın ödenmemesi, malın teslimi, cezai şartın ödenmemesi gibi...anılan madde sözleşmeden doğan davalar için iki özel yetki kuralı koymuştur. a-Sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesinin yetkisi(aktin icra, ifa edileceği yer)b-Sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin, yetkisi(davanın açıldığı zaman davalı veya vekilinin orada bulunmak koşulu ile)Sözleşmenin yerine getirileceği yer öncelikle tarafların açık veya zımni isteğine göre tesbit edilir. Sözleşmede karşılıklı olarak değişik yerlerde yerine getirilecek borçlar varsa (malın teslim edileceği yer-borcun ödeneceği yer) mal teslimi için açılacak dava teslim yeri mahkemesinde borcun ödenmesi için açılacak dava ise borcun ödeneceği yer mahkemesinde açılabilir. Ancak sözleşmede açık ve zımni olarak sözleşmenin yerine getirileceği yerin anlaşılamadığı hallerde yetkili yer Borçlar Kanunu'nun 73.maddesine göre belirlenir. Yani davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da sözleşmede aksi kararlaştırılmadı ise, borç alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Somut olayda tarafların itirazda bulunmadıkları 10.07.2008 tarihli sözleşmenin 11/1.maddesinde malların teslim yeri Akdeniz Üniversitesi Hastanesi (Antalya), 13/1.maddesinde ödeme yeri Akdeniz Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlığı (Antalya) ve 48.maddesinde ise uyuşmazlıkların çözümünde Antalya Mahkemelerinin yetkili olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmede yetkili icra dairesi belirlendiğinden BK.nun 73.maddesine göre, alacaklının kendi ikametgahı icra dairesinde takip yapmasına olanak yoktur. O halde mahkemece borçlunun yetkiye yönelik itirazının kaldırılması isabetsiz olduğu gibi, devlet üniversitesi olan borçlu Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü'nün harçtan muaf olduğu düşünülmeksizin itirazın kaldırılmasını isteyen alacaklının mahkemeye başvurusu sırasında yatırdığı harcın yargılama giderine dahil edilerek borçlu üniversiteden tahsiline karar verilmesi de isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.