MAHKEMESİ : Devrek İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/02/2014NUMARASI : 2013/124-2014/14 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun, takip dayanağı yapılan 30/05/2009, 30/03/2009, 30/04/2009, 30/06/2009 30/07/2009 keşide tarihli çeklerin zamanaşımına uğradığını beyan ederek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmüştür. 6100 Sayılı HMK'nun Görevsizlik ve Yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemler başlıklı 20. maddesine göre; "Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir." Somut olayda, alacaklının, borçlu hakkında yetkisiz icra dairesi olan Zonguldak 1. İcra Müdürlüğün'de 28.09.2009 tarihinde icra takibine başladığı, borçlunun süresinde yetki itirazı üzerine Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/567 Esas 2009/538 Karar sayılı kararı ile yetki itirazının kabulüne, Zonguldak İcra Müdürlüğünün yetkisizliği ile icra takibinin geçici olarak durdurulmasına karar verilerek dosyasının karar kesinleştiğinde ve talep halinde Devrek İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, kararın 03.11.2009 tarihinde kesinleştiği, alacaklının 20.10.2010 ve 09.03.2013 tarihlerinde dosyanın yetkili Devrek İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istediği görülmektedir. HMK'nun 20. madde hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle kararın alacaklı vekilince temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesi nazara alınamaz (Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/1-433 kararında benimsendiği gibi). Bu durumda, alacaklı, HMK'nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal süreden sonra, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi isteminde bulunduğundan mahkemece, öncelikle kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca re'sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelerek şikayetin reddine yönelik hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.