MAHKEMESİ: Turgutlu İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/06/2010NUMARASI: 2010/85-2010/149Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Tebliğ tarihinin düzeltilmesi isteminde bulunan ..... Ltd. Şti. hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, adı geçen için ticaret sicilinden farklı bir adrese gönderilen ödeme emrinin, 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 12.maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13.maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Aynı Kanunun 21.maddesine göre ise; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”Hükmü şahıslar adına ve bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerine gönderilen tebligatların 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun Tüzüğün 28.maddesindeki koşulları araştırması gerekli değildir. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin belirlenmesi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tesbit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Ancak, somut olayda, tebligatın, borçlu şirketin ticaret sicilinde yer alan adresine değil, bu adresin dışında şirket temsilcisinin adresi olan başka bir adrese çıkarılmış olması nedeniyle tebligat usulsüz olup, 7201 Sayılı Kanunun 32.maddesi gözetilerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.