Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23280 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 25798 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/06/2010NUMARASI: 2010/1455-2010/1353Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18.04.2011 tarih, 26570/6742 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu İbrahim Bebek tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :TTK.nun 690.maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 626 ve 642/2.maddeleri gereğince keşideci protesto edilmediği takdirde hamil, kabul eden kimse (keşideci) hariç olmak üzere cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. İİK.nun l70/a-2.maddesi gereğince icra mahkemesince alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunup bulunmadığı re'sen araştırılmak zorundadır. Takip dayanağı bonoda keşidecinin D. R. AŞ., İ.B.'in ise lehdar olduğu, lehdarın cirosu ile takip alacaklısının yetkili hamil olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda yetkili hamil olan alacaklının lehdar ciranta İ.B. hakkında takip yapabilmesi için keşideciye ödememe protestosu göndermesi zorunludur. TTK.nun 322. maddesi gereğince şirket kaşesi ile birlikte atılan imzanın şirketi sorumlu kılabilmesi için imzanın şirketi borç altına sokmaya yetkili kişiler tarafından atılması zorunludur. Ayrıca, TTK.nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 590. maddesi gereğince "temsile selahiyetli olmadığı halde" temsilci sıfatı ile imza eden kişinin bonodan dolayı şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemenin kabul ettiği şekilde, keşideci şirketin çift imza ile temsilinin mümkün olduğu ve tek imzası bulunan İ. B.'in şahsen sorumlu olduğu ve bu nedenle keşideci sıfatıyla protesto keşide edilmesinin zorunlu olmadığı kabul edilse bile, bu durumda keşideci ile lehdarın aynı kişi olması sonucu ortaya çıkacaktır. TTK.nun 585. maddesi hükmüne göre, poliçe, keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir. Ancak TTK.nun 690.maddesi aynı yasanın 585.maddesine yollama yapmadığından anılan madde bonolar için uygulanamaz. Bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Bir başka anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez. Zira poliçedeki keşideci ile bonodaki keşideci aynı konumda olmayıp; poliçede kabul eden muhatap, bonodaki keşideci durumundadır. Eğer böyle bir şeyi mutlaka istiyorsa, bu hususu poliçe düzenlemek sureti ile gerçekleştirebilir. Bu durumda, takip dayanağı belgenin bono niteliğinde olduğunun kabulü mümkün olmayacaktır.Öte yandan böyle bir senedi ciro yoluyla eline geçiren alacaklının takip yapmasına da yasal imkan yoktur. Çünkü bono vasfında bulunmayan belgedeki hak, ancak alacağın temliki suretiyle devredilebilir.O halde mahkemece şikayetin kabulü ile borçlu İ. B.hakkındaki takibin İİK. nun 170/a maddesi uyarınca iptaline karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile isternin reddi isabetsiz olduğundan, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ :Borçlu İ. B.'in karar düzeltme istemin kabulü ile Dairemizin 18.04.2011 tarih ve 2010/26570 esas - 2011/6742 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.