Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23257 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 20747 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Havran İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/11/2007NUMARASI: 2007/13-2007/16Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu vekili tarafından icra mahkemesi’ne sunulan dilekçede; icra emrinde ilama aykırı olarak fazladan yargılama gideri istendiği ve ilamda hüküm altına alınan vekalet ücretine takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarının hesaplanarak asıl alacağa ilave edilmesinden sonra bulunan toplam alacağa takip sonrası için faiz istenilip, faize faiz talebinde bulunulduğu öne sürülerek takibin iptaline karar verilmesinin istendiği görülmektedir. Açıklanan şekli ile başvurunun yasal dayanağı İİK’nun 16. maddesidir. Konuya ilişkin, şikayet üzerine yapılacak muameleler başlığını taşıyan İİK’nun 17. maddesi “ Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.” hükmünü içermektedir.Takip dayanağı ilamda "319,20 YTL" yargılama giderine hükmedildiği halde icra emrinde "331,70 YTL" yargılama gideri ve takip sonrası için de toplam alacak üzerinden faiz ( faize faiz ) istendiğine ilişkin mahkeme karar gerekçesi yerindedir. Ancak yukarıda açıklanan yasal düzenleme karşısında ilama ve kanuna aykırı olarak düzenlendiği mahkemece de belirlenen icra emrinin, yargılama gideri miktarı yönünden ilama uygun hale getirilerek ve takip sonrası için de faize faiz işletilmemesine işaret edilerek düzeltilmeleri mümkündür.O halde mahkemece icra emrinin yargılama gideri yönünden takip dayanağı ilam esas alınarak düzeltilmesine ve ayrıca takip tarihinden itibaren faize faiz işletilmemesine karar verilmesi gerekirken icra emrinin tümden iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.