Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23256 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9900 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ankara 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/01/2010NUMARASI: 2010/8-2010/11Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kendisine İİK.89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edilen 3. şahıs, İİK’nun 89/2. maddesi uyarınca “borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.”Alacaklı .... San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından, borçlu .... San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında sürdürülen icra takibi sırasında, 3. Şahıs İ.Ö.’a İİK’nun 89. maddesine göre düzenlenen 1. Haciz ihbarnamesi tebliği üzerine 3.şahıs vekili tarafından yasal süresinde icra dairesine sunulan dilekçede, “ alacaklısı olduğunuz A.Ö.’dan müvekkilimin hiç bir alacağı sözkonusu olmadığından birinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz ediyoruz.” şeklinde cevap verildiği tespit edilmiştir.3. kişi İ.Ö.’ın yukarıda yer verilen açıklamalı beyanı, değinilen yasa hükmü karşısında haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde bulunmadığından, mahkemece Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/ 6594 Esas sayılı icra takip dosyasındaki 24.09.2009 tarihli icra işlemine yönelik olarak şikayetin kısmen kabulü gerekirken istemin tümden reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.