Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23206 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22347 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Adana 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/06/2014NUMARASI : 2013/187-2014/356 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-) Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-) Alacaklının temyiz itirazlarına gelince;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;02.07.2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanun'un 31.maddesi ile değişik İİK.'nun 129. maddesi uyarınca, birinci ve ikinci ihalede, artırma bedelinin, malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve ayrıca paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir. 6352 Sayılı Kanun'un 31.maddesi, aynı Kanun'un 106.maddesi gereğince 05.01.2013 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, ancak bu tarihten sonra verilen satış kararları hakkında uygulanır. Bir diğer ifade ile satışın, satış kararının verildiği tarihte yürürlükte olan yasa hükümlerine göre yapılması gerekir. Somut olayda, İİK'nun 129. maddesinin, satış kararının alındığı 24.12.2012 tarihinde yürürlükte olan hükmüne göre, satışın 1.artırmada yapılması halinde, artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %60’ını, 2.artırmada yapılması halinde ise, malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve “satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması” ve bunlardan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi zorunludur. İhalesi yapılan 86 parsel sayılı taşınmazın muhammen bedelinin 26.497.588,00 TL olduğu, ihalenin 2. satış günü olan 08.03.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, muhammen bedelin% 40’ının 10.599.035,20 TL, ihale bedelinin ise 10.650.000,00 TL olup, ihale bedelinin satış ilanında belirtilen muhammen bedelin % 40’ını ve satış masraflarını karşıladığı görülmektedir.Bu durumda, satış kararında, o tarihte yürürlükte bulunan yasa hükümleri doğrultusunda ikinci ihale gününde, ihale bedelinin, muhammen bedelin %40'ını karşılaması gerektiği belirtilmiş ve bu haliyle satış ilân edilmiş olup, satışın da bu miktarı karşıladığı anlaşıldığından, mahkemece, ihale bedelinin, muhammen bedelin %50'sinden az olduğu gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, artırmaya çıkarılan bir taşınmazın son imar durumunun satış ilanında gösterilmesi ve böylece artırmaya giren kişilerin, taşınmazın imar durumunu bilerek artırmaya girmeleri sağlanmalıdır. Satışa konu taşınmazın imar planının, satış ilanında eksik gösterilmesi ya da son durumu yansıtmaması, ihaleye katılımı olumsuz yönde etkileyecek nitelikte ise, bu durum ihalenin feshi sonucunu doğuracaktır. Somut olayda, 24.12.2012 tarihli satış ilanında, taşınmazın, imar durumu ile ilgili Seyhan Belediyesi'nin 14.05.2012 tarih ve 3056 sayılı yazısı ekinde yer alan imar çapına göre “Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı-KSA-MaxTAKS=0.70, E=2.40,Hmax=30.50” olarak ayrılan alan içerisinde olduğunun belirtildiği görülmektedir. Ancak söz konusu krokide ve yargılama sırasında mahkemece sorulması üzerine Seyhan Belediyesince verilen 01.11.2013 tarihli yazı cevabında, bahse konu taşınmazın imar durumunun, 08.03.2013 (ihale) tarihinden evvel olduğu gibi, halen Adana Büyükşehir Belediye Meclisinin 21.01.2011 tarih ve 25 sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar plânında “MaxTAKS=0.70, Hmax=30.50metre E=2.40 yoğunluklu Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı” olarak yer aldığı ve söz konusu parselden yol geçmesine dair şerhin olmadığı belirtilmekle birlikte, ekinde gönderilen krokide ayrıca “kısmen imar yolları” ibaresine de yer verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, söz konusu imar durumunda mevcut bulunan “kısmi imar yolları” ibaresine satış ilanında yer verilmemesinin bir eksiklik olup olmadığı ve ihaleye katılımı olumsuz yönde etkileyip etkilemeyeceği hususunda tarafların iddia ve delilleri toplandıktan sonra, bu konuda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi de doğru değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.