Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23201 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20062 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/11/2013NUMARASI : 2013/531-2013/857 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 01.04.2014 tarih ve 2014/7250-9337 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi üçüncü kişi icra mahkemesine verdiği dilekçede, takip borçlusu O.Ş.ait 813 parselin 4/60 hissesini 17.7.2009 tarih ve 19243 yevmiye nosu ile tapuda yapılan alım-satım akdi ile satın aldığını, ancak tescili unutulan devrin tapu kütüğüne tapu memuru tarafından "tescil edilmeyen devir işlemlerinin yeniden tescili" açıklaması ile 5.12.2012 tarih ve 19196 yevmiye sayısı ile işlendiğini, eski malik olan takip borçlusunun borcu nedeniyle tapu kaydına 14.4.2011 tarihinde haciz konulduğunu ileri sürerek, kendisinin malik olmasından sonra tapu siciline konulan haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, taşınmazın haciz anında tapuda borçlu adına gözüktüğü gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun taşınmaz mülkiyetinin kazanılma yollarını düzenleyen 706.maddesinin 1. fıkrasında, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olmasının, resmi şekilde düzenlenmiş olmasına bağlı olduğu hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun tescilin sonuçları başlıklı 1022.maddesinin birinci fıkrasında da; "Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır" hükmü düzenledikten sonra aynı maddenin ikinci fıkrasında; "Tescilin etkisi, kanunen öngörülen belgeler isteme eklenmiş veya geçici tescil halinde belgelerin uygun zamanda tamamlanmış olması koşulu ile yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden başlar" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda takip borçlusu O.Ş.813 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini, şikayetçi B.. T..'ya tapuda 17.7.2009 tarih ve 19243 yevmiye ile sattığı görülmektedir. Satış işlemi ise bu tarihten daha sonra, 05.12.2012 tarihinde tapuda tescil edilmiş olup, tescilin etkisi, yukarıda yazılı hükümler uyarınca satışın yevmiye defterine kayıt tarihinde başlayacağından taşınmazın hissesinin mülkiyeti, şikayetçi üçüncü kişiye, satışın yevmiye defterine işlendiği tarih olan 17.07.2009 tarihinde geçmiştir. Bu durumda, taşınmazın mülkiyeti üçüncü kişide iken 14.04.2011 tarihinde konulan haciz hukuka aykırı olup, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması gerekirken taşınmaz hissesinin haciz anında borçlu adına kayıtlı olduğu gerekçesi ile istemin reddi isabetsizdir. Mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.04.2014 tarih ve 2014/7250-9337 sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.