Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23179 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18483 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :...-Borçlu ..... ve Tic. Ltd. Şti.'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu ..... ve Tic. Ltd. Şti.'nin temyiz itirazlarının (REDDİNE),...-Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Şikayetçi borçlunun, diğer fesih sebepleri ile birlikte satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Tebligat Kanunu’nun .../.... maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır. Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” denildiği, Tebligat Kanunu'nun .... maddesinin .... bendinde ''... inci maddedeki durumun tahaddüsü halinde bu hususlara mütaallik muamelenin yapıldığını, adreste bulunmama ve imtina için gösterilen sebebin'' tebligat mazbatasına yazılmasının emredildiği, Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesinin (f) bendinde ise; ''30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığını, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin'' tebligat mazbatasına yazılacağının hüküm altına alındığı görülmektedir. Somut olayda, borçlu ... adına çıkarılan satış ilanı tebligatının ''Muhatap tevziat saatlerinde çalışıyor olduğundan tebliğ evrakı Orta mahalle muhtarına tebliğ edildi.... Nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı. Komşusu ..... bilgi verildi.İmza istendi,komşusu imzadan imtina etti.'' kaydı ile 08.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmekte olup; yukarıda belirtildiği biçimde, tebliğ şerhinde yazılı bulunan muhatabın çalışıyor olduğu beyanının kimden soruşturularak tespit edildiği ve bu kişinin açık kimliğinin tebliğ mazbatasında yazılı olmadığı, yine beyan sahibinin imzasının alınmadığı ve imzadan imtina ettiğine dair bir şerhin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun .../.... ve .../.... maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri koşullarına göre usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Diğer taraftan, İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ise başlı başına ihalenin feshi sebebidir.Bu durumda, mahkemece, ihalenin feshi isteminin açıklanan nedenlerle borçlu ... yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu ...'ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (...) no'lu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.