Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23123 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6632 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Kadıköy 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/02/2011NUMARASI: 2010/1239-2011/73Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki 5718 Sayılı Kanunun 48. maddesinde açıklandığı gibi, icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Mahkeme dava veya takibin niteliğine ve duruma göre davacıyı, davaya katılanı veya takip isteğinde bulunanı karşılıklılık esasına göre teminat göstermekten muaf tutabilir. Yasada öngörülen mahkeme teriminin icra takipleri için icra dairesi olarak anlaşılması gereklidir. Yabancı alacaklının Türkiye’de icra takibi yapabilmesi için teminat gösterme yükümlülüğünün istisnası, 5718 Sayılı MÖHUK.nun 48.maddesinde belirtildiği üzere alacaklının tabiyetinde bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet bulunmasıdır. İcra takibini yapan alacaklı şirket S.K.N.uyrukludur. 28.6.1932 tarih ve 2045 Sayılı Kanun ile onaylanarak yürürlüğe girmiş olan 28.11.1931 tarihli “Türkiye Cumhuriyeti ile İngiltere Hükümeti arasında mün’akit Müzahereti Adliye Mukavelenamesi” nin 12 ve 13.maddelerine göre; gerek gider ve gerekse harç tediyesi hakkında, taraf devletler vatandaşları ( şirketleri ) teminat göstermekten istisna edildikleri gibi, akit devlet tebaasına müsavi bir muameleden faydalanacakları kabul edilmiştir. Bu sözleşmenin eki bulunan imza protokolüne merbut liste gerek Türkiye gerekse S. K.N. tarafından imzalanmıştır.Bu durumda açıklanan anlaşma uyarınca alacaklının mensubu olduğu ülke ile Türkiye arasında teminat gösterme yükümlülüğünden muafiyet bulunduğunun kabulü gerekir(HGK. nun 23.12.1992 tarih ve 1992/11-598 esas, 1992/762 karar sayılı ilamı). Her ne kadar mahkemece S.K.-N.'in bağımsızlığını ilan ettiği ve bu nedenle anlaşma kapsamında olmadığı kabul edilmiş ise de, mahkemenin bu tesbitinin hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece anılan sözleşmenin Adalet Bakanlığına gönderilerek, sözleşmedeki muafiyetin S.K.-N.'in bağımsızlığını kazanmasıyla geçersiz hale gelip gelmediğinin sorularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.