Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23117 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6622 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/12/2010NUMARASI : 2010/1031-2010/1567Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;2) Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu D. I. Sis. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne örnek 10 numaralı ödeme emrinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesine göre tebliğ edildiği ve borçlunun, tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek yetkiye itiraz ettiği, ayrıca senedin kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunduğu, mahkemece Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatta , Tebligat Tüzüğünün 28 . maddesine göre araştırma yapılmadığı için tebligatın usulsüz olduğuna karar verilerek, senedin kambiyo senedi vasfı bulunmadığından takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Hükmü şahısların ticaret sicilindeki adresine gönderilen tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesine göre yapılmış olması halinde, tebliğ memurunun, Tüzüğün 28.maddesindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi, gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Bu durumda mahkemece, davacı borçlu şirketin ticaret sicil adresinde Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre yapılan tebligatta, tebligat memurunun, Tüzüğün 28.maddesine göre araştırma yapmasına gerek olmadığı nazara alınarak, bu borçlu yönünden yapılan tebligatın usulüne uygun olması nedeniyle itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle borçlu şirket yönünden de takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.