MAHKEMESİ: Develi İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/02/2010NUMARASI: 2009/16-2010/2Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1- Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Alacaklı tarafından iki adet çek ve iki adet senede dayalı olarak hakkında genel haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durmuş olup alacaklı vekili icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep etmiştir. Borçlu vekili yargılama sırasında zamanaşımı itirazında bulunmuş, mahkemece çeklerin asıllarının sunulmadığını, borçlunun da kabul etmediğini, bonoların ise vade tarihleri dikkate alındığında 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle istemin reddine karar vermiştir. Takibe konu 12.08.2000 ve 12.10.2002 keşide tarihli çeklerin fotokopilerinin incelenmesinde keşide yerleri bulunmamaktadır. TTK’nun 692/5.maddesi uyarınca çeklerde keşide yerinin bulunması zorunlu unsurdur. Bu durumda takibe konu çekler adi havale hükmünde olup borç inkar edildiğinden itirazın kaldırılması istenemez. Takip konusu 10.11.2003 vadeli 10.000 DM miktarlı bono ise kambiyo senedi niteliğinde olup vadeden itibaren 3 yıllık süre geçtiğinden zamanaşımına uğradığından bu senet yönünden de itirazın kaldırılması isteminin reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak takibe konu 28.10.2003 vadeli 8.200 DM miktarlı senette tanzim yeri bulunmamaktadır. TTK' nun 688/6. maddesinde yer alan bu unsur, senette mevcut olmadığı gibi, aynı kanunun 689/son maddesinde öngörülen keşidecinin adı ve soyadı yanında yazılı bir yer ismi de bulunmamaktadır. Bu nedenle, TTK.'nun 661/1. maddesinde yer alan bonolara uygulanan 3 yılık zamanaşımının bu senet yönünden uygulama yeri olmayıp BK’nun 125.maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Anılan senet yönünden istemin kabulüyle işin esası incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.