Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23042 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17907 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; sair fesih iddialarının yanı sıra ihalesi yapılan 1033 parsel sayılı taşınmaz içinde 55-60 civarında çam fidanı ve ağacı bulunduğunu, şartnamede ve ilanda bu hususun hiç belirtilmediğini ve taşınmazların bulunduğu ...... Mahallesinde ilan yapılmadığını da ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece; taşınmazlar üzerinde keşif yapıldıktan sonra, taşınmazların gerçek vasfının ve değerinin tespitinin yapılmamasının, borçlunun menfaatlerini ihlal ettiği ve taşınmazların bulunduğu yer olan ...... Mahallesinde ilan yapılmadığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verilmiştir.İİK’nun 128/.... maddesi gereğince; satışa hazırlık işlemleri sırasında, icra dairesi, taşınmazın kıymetini ehil bilirkişiler aracılığıyla tayin ve tespit ettirir. Kıymet takdirine ilişkin rapor, borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak suretiyle tebliğ edilir. İİK.nun 128/a maddesine göre ise; kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri sürebilirler. Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde de, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Bilâhare vakıf olunma hali hariç olmak üzere, ihale edilen taşınmazın esaslı vasıflarında hata var ise, bu durum kıymet takdiri tebliği ile öğrenilmiş sayılacağından, ıttıla tarihi, kıymet takdiri tebliği ile başlar. Somut olayda, kıymet takdiri raporunun 29.05.2014 tarihinde, satış ilanının ise 03.....2014 tarihinde borçlunun bizzat kendisine tebliğ edildiği, ancak borçlu adına yapılmış bir itirazın bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca, itiraz edilmediği için kıymet takdirinin kesinleştiği, satış ilanının tanzimi sırasında da kesinleşen kıymet takdirinin esas alındığı görülmektedir. Mahkemece; satış ilanının, itiraz edilmeden kesinleşen kıymet takdirine uygun olarak düzenlendiği hususu göz ardı edilmek sureti ile bu aşamada borçlunun, taşınmazın gerçek vasfı ve değerinin tespiti yapılmadığından kıymet takdiri işleminin hatalı olduğuna yönelik iddiasının, artık dinlenilmesine olanak bulunmadığı düşünülmeksizin taşınmaz üzerinde yeniden kıymet takdiri yapılması yerinde değildir.Öte yandan İİK.nun 126/son maddesinin göndermesi ile taşınmaz satışlarında da uygulanması gereken aynı Kanunun 114/.... maddesi gereğince; ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatine uygun olacak şekilde tespit edilir. Satışın gerçekleştirilmesinde, hem alacaklının alacağını tahsil etmesi, hem de borçlunun borcunu ödemesi ve bu suretle tarafların karşılıklı menfaatlerinin dikkate alınması esastır.Somut olayda, icra müdürlüğünün 09.....2014 tarihli satış kararında, belediyede ilan yapılmasına dair bir hususun yer almadığı görülmektedir. Buna rağmen, ...... İlçesi ...... Mahallesinde kain taşınmazların satış ilanının, 09.....2014 tarihine kadar ...... Belediyesi yayın cihazında okunmak ve ilan panosuna asılmak suretiyle ilan edildiği görülmektedir.Bu durumda, mahkemece, ihalede başkaca bir usulsüzlük de bulunmadığından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.