Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23034 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13810 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/01/2014NUMARASI : 2013/546-2014/5 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu hakkında ihtiyati haciz kararına dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde alacaklının, İstanbul 20.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/20 esas sayılı dosyasında verilen 28.01.2013 tarihli tedbir nedeniyle, bu tarihten sonra borçlunun mevduatlarına ihtiyati haciz tatbik edilmemesi yönündeki icra müdürlüğü kararının kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/20 esas sayılı dosyasında, borçlu şirket tarafından alacaklıya karşı menfi tespit davası açıldığı, bu dosyada mahkemece 28.01.2013 tarihinde, İİK.nun 72.maddesi gereğince icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, verilen karar doğrultusunda icra müdürlüğünce 29.01.2013 tarihinde takibin durdurulduğu, borçlunun talebi ile 05.06.2013 tarihinde de, tedbir tarihi olan 28.01.2013 tarihinden sonra mevduatlara ihtiyati haciz tatbik edilmemesi yönünde karar verildiği görülmüştür. İhtiyati haciz, İİK'nun 257 ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenmiş olup, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun mallarının ve haklarının üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. İİK'nun 264.maddesinin; "İhtiyati haczi yaptıran alacaklının, 7 gün içerisinde takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğuna" ilişkin hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz yapılması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, takibin durdurulması, ihtiyati haczin yapılmasına engel teşkil etmez. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.