Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23017 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9967 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: Konya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 01/04/2010NUMARASI: 2009/963-2010/384Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :01.12.2001 tanzim tarihli, 31.12.2001 vadeli 40.000.000.000 TL miktarlı bonoya dayalı olarak yapılan takipte alacaklı, takipten itibaren %48 reeskont faiziyle alacağın tahsilini talep etmiş, borçlunun zamanaşımı ve faizin fahiş olduğuna yönelik itirazı üzerine mahkemece zamanaşımının gerçekleşmediğinden istemin reddine karar vermiştir. Temyiz üzerine Dairemizin 22.04.2009 tarih ve 2009/382-8881 sayılı kararıyla anılan senet yönünden ödeme günü olan 31.12.2001 tarihinden itibaren takip tarihine kadar geçecek süre için alacaklının takip talebindeki faize yönelik istemi de dikkate alınarak takip öncesi faizin belirlenerek hüküm altına alınması, takipte faize faiz istemi de bulunduğu gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkeme bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda bilirkişiden rapor alınarak 3095 sayılı yasanın 2.maddesi uyarınca avans faiz oranlarına göre işlemiş faizin tespiti yapılmış, faize faiz konusunda bir karar verilmediği görülmüştür. Alacaklı takip talepnamesinde açıkça reeskont faiz oranlarının uygulanmasını talep etmiş, itiraz edilmediğinden bu husus kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece T.C.Merkez Bankası’nın reeskont faiz oranlarına göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup faize faiz işletildiği iddiası yönünden bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, avans faiz oranlarının 3095 sayılı kanunun 2.maddesinde belirtilen dönemlere göre değil de, T.C.Merkez Bankası’nın belirlediği tarihlerin esas alınması da doğru değildir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.