MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takibin başlangıcından itibaren cezaevinde tutuklu olarak bulunması nedeniyle tüm tebliğ işlemlerinin İİK'nun 54. maddesi gerekleri yerine getirilmeden vasi yerine doğrudan kendisine yapıldığını, bunun usulsüz olduğunu, kesinleşmiş bir takip olmadığından alacaklının ........2014 tarihli satış talebinin de geçerli olmadığını ve sair fesih iddialarını ileri sürerek, 405 Parsel, 410 Parsel, 442 Parsel ve 1026 Parsel sayılı taşınmaz ihalelerinin feshini talep ettiği, mahkemece icra müdürlüğünce tutuklu olan borçluya İİK'nun 54. maddesi gereğince çıkarılan muhtıraya rağmen borçlu tarafından kendisine vasi atanmadığından yapılan işlemlerin usule uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 54. maddesinde; "Mümessili olmayan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır. Bu mühlet içinde temsilci tayin edip bildirmeyen tutuklu veya hükümlü hakkında takibe devam olunur" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlu ...'in, 30.04.2013'ten itibaren tutuklu olarak cezaevinde bulunduğu, ödeme emrinin ....09.2014 tarihinde borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu'nun .../.... maddesi gereğince, kıymet takdir raporunun 05.....2014'te borçlunun bulunduğu cezaevinde cezaevi memuruna, satış ilanının ........2015'te bizzat borçluya tebliğ edildiği, icra dairesince borçlunun kendisine cezaevinde tebliğ edilen muhtıra ile mümessil tayin etmesi, etmediği takdirde takibe devam edileceğinin bildirildiği, muhtıranın tebliğ tarihinin 09.....2015 olduğu, alacaklının avansı da yatırılmak suretiyle ........2014 tarihinde satış talebinde bulunduğu ve bu talep üzerine 30.....2015 tarihinde verilen satış kararı ile taşınmazların satışa çıkaraılarak 04.02.2016'da yapılan birinci artırmalarda alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği görülmektedir. Bu durumda icra müdürlüğünce yukarıda belirtilen İİK'nun 54/.... maddesine göre, tutuklu olan borçluya bir temsilci tayin etmesi için süre verilerek sonucuna göre tebliğ işlemleri gerçekleştirilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, bu düzenleme gözardı edilerek yapılan ödeme emri ve kıymet takdir raporuna ilişkin tebliğ işlemleri usulsüz olduğu gibi, her nekadar bu usulsüz tebliğ işlemlerinden sonra icra müdürlüğünce İİK'nun 54. maddesi gereğince borçluya muhtıra tebliğ edilerek kanuni gereklilik yerine getirilmiş ve bundan sonra borçluya ikinci kez tebliğe çıkarılan ödeme emri ve kıymet takdir raporu ........2015 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş ise de, alacaklının ........2014 tarihinde yaptığı satış talebi İİK'nun 54. maddesinin uygulanmasından önce olduğundan yok hükmündedir ve bundan sonra da yapılmış bir satış talebi bulunmadığından yok hükmünde olan satış talebi gereğince ihale yapılması usulsüzdür. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile şikayet konusu ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.