Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22890 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10091 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Gaziantep 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/02/2010NUMARASI: 2009/591-2010/173Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçluya ödeme emrinin, ..../Gaziantep adresinde, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21.maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki "adreste bulunmama", diğeri ise "tebellüğden imtina"dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Tüzüğü'nün 28.maddesinin birinci fıkrasında; "Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir" hükmü öngörülmüştür.Somut olayda, yukarıda anılan maddeye göre tebliğ memurunun gereken araştırmayı yapmadığı, tebliğ mazbatasında komşu E.Ö.'ın imzası olmadığı gibi posta memurunun imzadan imtina şerhi de bulunmamaktadır.O halde şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi aynı konuda açılan ve birleşen dava hakkında mahkemece bir karar verilmemesi de doğru değildir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.