Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2281 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 21249 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Kadıköy 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/05/2009NUMARASI: 2009/810-2009/703Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı N. Y. vekili tarafından borçlular hakkında 31.1.2008 keşide tarihli 4.500 TL bedelli çek nedeniyle icra takibine geçildiği ve borçlu K.D.adına gönderilen 10 örnek ödeme emrinin, adı geçene 18.5.2009 tarihinde tebliğ edildiği, bunun üzerine borçlu vekili tarafından yasal süresinde icra mahkemesine başvurularak takibe itiraz edildiği görülmektedir.Mahkemece, çekin keşidecisinin dava dışı borçlu Z. D.olduğu, hakkında takip başlatılan K.D.'nin çekte isim ve imzasının olmadığı, dolayısıyle adı geçen yönünden takip yapılmasının mümkün bulunmadığı ifade edilerek hakkındaki takibin iptaline karar verilmiştir.Takip dayanağı çekin keşideci bölümüne "Z.D." adı yazıldıktan sonra imzalandığı görülmektedir. Bu çek nedeniyle takip edilen borçlu Kasım'ın, dava dilekçesinde imzaya karşı çıkmadığı görülmektedir. TTK.nun 692/6.maddesinde, çek nedeniyle sorumluluk için keşidecinin imzasının bulunması öngörülmüş, ayrıca keşide edenin isim veya soyadının yazılı olması koşul olarak getirilmemiştir.Ayrıca TTK.nun 730/3.maddesinin göndermesiyle çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 590.maddesi gereğince; "Temsile selahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat sorumlu olur."O halde mahkemece duruşma açılarak, çekteki imzanın muteriz borçlu elinden çıkıp çıkmadığının yöntemince yaptırılacak bilirkişi incelemesiyle tespit edildikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile evrak üzerinde yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.