ESAS NO: 2013/13751 KARAR NO: 2013/22808Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından 05.02.2010 vade tarihli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlulardan Y... K....'nın İİK'nun 168/3. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda senedin vade tarihinde tahrifat olup parafın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 615/3. maddesi gereğince, bononun vade tarihinin, keşide gününden muayyen bir müddet sonraya ait bulunması zorunludur. Gene TTK'nun 660.maddesine (yeni TTK'nun 748.maddesi) göre bir poliçe metni tahrif edildiği takdirde değiştirmeden sonra imza koymuş kimseler değişmiş metin gereğince ve ondan önce imzasını koyanlar da eski metine göre sorumlu olacakları hususu düzenlenmiştir. Bono metninin sonradan değiştirilmesi, bütün ilgililerin birlikte gerçekleştirmesi gereken bir işlemdir. Poliçe metninde tahrifatı düzenleyen ve açık atıf hükmü (T.T.K.md. 690) nedeniyle bonolara da aynen uygulanması gereken T.T.K. nun 660. maddesine göre, bir poliçe metninin tahrif edildiği hallerde, tahrifattan sonra poliçe üzerine imza koymuş olanlar tahrif edilmiş metin gereğince; tahrifattan önce imza koyanlar ise, eski metne göre sorumlu olurlar. Yasanın bu hükmü, öğretide “imzaların bağımsızlığı” olarak adlandırılan ilkenin gereği ve sonucudur (HGK'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/19-118,205 sayılı kararı). 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 207.maddesinde; "Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir" hükmü yer almaktadır (1086 Sayılı HUMK 298. madde). Buna göre mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti, ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmündedir. Senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza ve paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde yapılan imzaya veya parafa itiraz halinde, mahkemece yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın senedi düzenleyene ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır.Somut olayda takibe konu bonoda iki keşideci bulunup vade tarihindeki düzeltmede ise tek paraf bulunmaktadır. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda dayanak bononun vade tarihindeki parafın itiraz eden borçluya ait olup olmadığı, ona ait değilse vadenin düzeltme önceki tarihi saptanarak itiraz edenin sorumlu olup olmadığı yönünden inceleneme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.