MAHKEMESİ: Antalya 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/12/2009NUMARASI: 2009/1339-2009/1456Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1- Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2009 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 4.030 TL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.Temyiz dilekçesinin (REDDİNE),2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise ; 5502 sayılı kanunun 35/ 3 maddesinde “Kurumun taşınır ve taşınmazları, bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacakları haczedilemez, hakkında 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun haciz ve iflas hükümleri uygulanmaz. “ hükmü yer almaktadır.Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, sadece “Kurumun taşınır ve taşınmazları, bankalardaki mevduatları dahil her türlü hak ve alacakları haczedilemez, hakkında 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun haciz ve iflas hükümleri uygulanmaz” kuralının yer aldığı, takip yapılamayacağı yönünde düzenlemenin olmadığı anlaşılmaktadır.Somut olayımızda alacaklı tarafından borçlu idare aleyhine ilamsız takip yapıldığı, süresinde borçlunun borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda itiraz ile duran takipte borçlu kurum aleyhine haciz ve icrai takip işlemi yapılmadığından 5502 sayılı yasanın 35.ci maddesine aykırılıktan bahsedilemeyeceği halde, takibin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.